Ayt Edebiyat Deneme Çöz 2
Ayt Edebiyat Deneme 1
0 - 24 soru tamamlandı Sorular:
Edebiyat AYT Deneme
Daha önce bu sınavı bitidiniz ve tekrar alamazsınız.
Sınav yükleniyor...
Sınava başlamak için önce kayıt olmalısınız.
Bu sınavı başlatmak için, aşağıdaki sınav bitirmek zorundasınız:
0 - 24 soru doğru olarak cevaplandı
Zamanınız:
Zaman doldu
0 - 0 Puan aldınız, (0) Sınavı bitirdikten sonra mutlaka bizim için yorum kısmından geri bildirim yapmayı unutmayınız. Sorular nasıldı, kaç doğru yaptınız, hatalı soru var mıydı, deneme seviyesi nasıldı? Yorum kısmından bizlere bildirmeyi unutmayınız teşekkürler Sözümün ……….. bozup güzel tümceler aramaktansa güzel tümceleri …………….. sözümün akışına uydurmayı daha doğru bulurum. Bu cümlede boş bırakılan yerlere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? Düşünce ve sanat adamlarının biyografilerine bir göz atmak bile, onların başarısında okumanın ne derece etkili olduğunu bize göstermeye yeter. Bir mülakatta, bol bol hikaye yazan bir yazarın itirafı şudur: ” Dede Korkut’u, Yunus’u okuduktan sonra yazamaz oldum. Ara verdim. Şimdi daha az, daha iyi eser vereceğim. Hamilelik dönemi uzayacak.” Yukarıda altı çizili cümlelerle asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? 1883^te yayımlanan Çerkez Özdenler piyesinin kapağında “Milli Dram” terimi ve “Hem tiyatroda oynanmak hem de roman gibi okunmak üzere yazılmıştır.” kaydı vardır. Aynı zamanda roman gibi okunmak için yazılmış olması da devrin siyasi şartlarındaki ağır baskı ile ilgilidir. Yukarıdaki parçada eserleri hakkında tanıtılan yazar hangisidir? İlk hikayesi 1957 yılında Varlık dergisinde yayımlanır. Dokuz hikaye kitabı bulunmaktadır. Ona göre hikaye, nüansları yakalama sanatıdır. O roman gibi bütün bir hayatı topluca kucaklamaz, hayatın bir enstantenesini tespit eder, sonra o enstanteneyi seri bir üslupla önümüze serer. Hastalar ve Işıklar adlı hikaye kitabı bulunmaktadır. Yukarıdaki parça hangi yazarın özelliklerinden bahseder? 1934’ten sonra Abdulhakim Arvasi’yle tanışmasını onun “ben” merkezli şiirinin mistik bir eğilim kazanmasına yol açar. Şair, şiiri ilahi bir emanetçi olarak görür. Şiiri dini ve mistik bir formülle açıklar. Bu yüzden büyük bir varoluş mücadelesinin şiiridir ve şairin asıl amacı; mutlak hakikati ( Allah’ı) büyük helezanlar çizerek aramaktadır. Bu parçada sözü edilen şair aşağıdakilerden hangisidir? Aşağıdakilerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır? Altı perdeliktir. Aşağıdakilerden hangisinde “İntibah” romanı hakkında yanlış bir bilgidir? Geniş zaman dilimiyle başlar. Dünyadan ahrete gidip gelmemek Bu dörtlükle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? Doğa güzelliklerini, çobanların yaşantısını, kır ve köy yaşamını ve bunlara karşı duyulan özlemleri anlatan şiirlere pastoral şiir denir. Bu tanıma göre aşağıdaki dörtlüklerden hangisi pastoral şiirden alınmış olamaz? Bir dil hüneri gösterisi olan “Midas’ın Kulakları“, Doğu ile Batı düşünce ve yaşama tarzını çok çarpıcı bir durum yaratarak karşılaştırdığı “Canlı Maymun Lokantası” ve törelerin biçtiği kadere karşı çıkan kadının tragedya boyutundaki dramı olan ” Kurban” adlı eserleriyle 1950 sonrası tiyatro edebiyatına önemli katkılarda bulunan yazar aşağıdakilerden hangisidir? (2015 edebiyat sınavı ösym) Schapenhauer’ın “Dünya tasavvurdan ibarettir.” anlayışına dayanan bu edebi akımın isim babası ve bildirgesini yayımlayan Jean Moreas’tır. Akıma göre gerçek, olduğu gibi değil; hissedildiği, algılandığı, duyulduğu gibi yansıtılmalıdır. Şiirde anlam kapalılığının savunulduğu bu akımda hayal, lirizm, ay ışığı, sararmış yapraklar, alaca karanlık gibi durum ve kavramlar işlenmiştir. Şiirde musikiye önem verilmiş, musiki değeri olmayan sözcükler kullanılmamıştır. Temsilcilerine göre şiirde anlam aranmamalı; şiir anlaşılmak için değil, duyulmak için yazılmalıdır. Bu parçada dile getirilen özellikler aşağıdaki edebi akımlardan hangisi ile ilişkilendirilebilir? Ah bu eser!.. Bir vakitler bunun için neler kurmuş, ondan neler beklemişti. Fakat şimdi mademki Lamia elinden kaçıyor mademki onu artık kendine bırakmıyorlar ve bütün Bu parçadaki kahraman için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? Görücü usulüyle evliliğin sakıncalarını konu almaktadır. Batılı tutum ve davranışı, kılık ve kıyafetiyle pek sevilmeyen, eğitimli olmasına rağmen saf bir yapıya sahip Şair Müştak Bey, sevdiği Kumru Hanım’la, kılavuz ve yenge hanımlar aracılığıyla evlenmiştir. Nikah sonrasında kendisiyle evlendirilen kişinin, Kumru Hanım’ın çirkin ve yaşlı ablası Sakine Hanım olduğunu görünce önce bayılır sonra itiraz eder. Mahallelinin de işe karışmasıyla başına gelenleri kabul etme mecburiyetinde kalan Müştak Bey’in imdadına arkadaşı Hikmet Bey yetişir. Hikmet Bey’in mahalle imamına verdiği rüşvetle olay çözülür, yapılan hile sonuçsuz kalır.Sonunda muradına eren Müştak bey Kumru Hanım’a kavuşur. Ancak Hikmet Efendi birbirleriyle görüşmeden evlenmeye kalkmanın sonucunun kötü olacağını söyler. Müştak Bey’in aklı başına gelir. Bu parçada sözü edilen eser ve yazarı aşağıdakilerin hangisinde doğru verilmiştir? —-, Tasvir-i Efkâr’da yayımlanan “Lisan-ı Osmanînin Edebiyatı Hakkında Bazı Mülahazâtı Şâmildir” adlı makalesinin —- Dönemindeki dil anlayışını belirleyecek düzeyde bir içeriği vardır. Bu cümlede boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangileri sırasıyla getirilmelidir? Şinasi’nin ve Tanzimat getirilmelidir. Aşağıdaki beyitlerden hangisi Nedim’e aittir? Buket Uzuner; bu romanı hakkında kendi ifadesiyle “hemen herkesin içinde farklı, aykırı, sıra dışı kişi yatar ve herkes kendini dahi görür” temel düşüncesi üzerine oturtulmuş bir romandır. Roman Başlangıç, Gelişme, Asıl Gelişme, Sana Doğru, Asıl Son başlıklı bölümlerden meydana gelir. Buket Uzuner’in tanıtılan bu romanı aşağıdakilerden hangisidir? “Yol harçlığını verdiğiniz kimse size haberler getirecektir.” Yukarıdaki dize için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? Burası eski çağlarda Kilikya ovasıydı, önemli bir bölgeydi. Çukurova’nın karnına doğru yürümüş kayalık bir dağın kayağındaki Hamite’nin önünden Ceyhan ırmağı akıyordu. Kayağın güneybatısındaki sivri kayalığın üstünde ortaçağdan kalma Anavarza kalesi yer alıyordu. Irmağın ötesinde Akdeniz’e kadar hep deniz gibi gözüken mavileyen bir ova uzanıyordu. Irmağın biraz ilerisi de geç Hitit dönemi yerleşmesi Karatepe vardı. Yukarıdaki parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? Edebiyat, dil bahçesinde esen bir rüzgardır. Yaprak kımıldatır bir fırtına olur, onu savurur. Bütün bu kımıldanışlar savruluşlar dil üzerindedir ve esaslı işler bırakır. İşte dil üzerindeki bu geçişi vefa devamlı izler. Yani duygu, duygu ile kaynaşmış fikir, hayal dünyasının görünümleri bunların dile akseden ahengi edebiyatımız dediğimiz şeydir. Yukarıdaki parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? Çinliler ve Moğallar arasında ateş oklarının çok eski zamanlardan beri kullanıldığı bilinmektedir. Özellikle Çin’de bambulardan yapılan tüpler içine doldurulan barutun itme gücüyle roket etkisi oluşturması sağlanan fişekli oklar gerek savaş gerekse şenlik ve eğlencelerde yüzyıllar boyu kullanılmıştı. Batıda ise düşman menzillerinde yaygın çıkartma amacına yönelik ateş okları kullanıldığı biliniyor. Yukarıdaki metinde ateş okları hakkında aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? Bu ağaç, minare ve kiremit kümesinin etrafını ayva ve diğer meyve ağaçlarından ve ova tarafında bağlardan ibaret açık yeşil bir çember sarıyor; onun etrafında da siyah yapraklı zeytinlerin daima kıpırdayan halısı göz alabildiğine uzanıyordu. Yukarıdaki paragrafta hangi anlatım tekniğinden yararlanılmıştır? Ben o gün çalışmak için kütüphaneye gitmiştim. Gö-revliden yardım istemek için, “Araştırdığım konu ile ilgi-li kitapları hangi bölümde bulabilirim?” dedim. Görevli beni duymamışçasına, hiçbir şey olmamış gibi işine devam etti. Bence bu, çok saygısızca bir davranıştı. Bu parçada aşağıdaki iletişim unsurlarından hangi-sine yer verilmemiştir? I. Evimiz iç çitin büyük kestane ağaçları arkasında kay-bolmuş gibiydi. Annem, İstanbul’a gittiği için benden bir yaş küçük olan kardeşim Hasan’la artık Dadaruh’un yanından hiç ayrılmıyorduk. Bu, babamın seyisi, yaşlı bir adamdı. Sabahleyin erkenden ahıra koşuyorduk. En sevdiğimiz şey atlardı. Dadaruh’la birlikte onları suya götürmek, çıplak sırtlarına binmek, ne doyulmaz bir zevkti. II. Ağaları, Gündüz ve Savcı övülürdü. Onları herkes-ten çok da Osmancık beğenirdi. Beğenmek bir yana, hayrandı onlara, bilgilerine ve akıllarına hayrandı. Dengeli davranışlarına, görev şuurlarına, çekip çe-virme yeteneklerine ve evliliklerine hayrandı. Bütün başarılarında ve mutluluklarında kendi başarısını ve mutluluğunu görür gibi olurdu; içine bir kerecik olsun kıskançlığın pası düşmemişti. Her şeyden öte, yeğen-leri, Bânu Çiçek -ve hele- Bay Koca ve yengeleri Burla Hatun ile Ayna Melek onun gönül ışıklarıydı; uğurların-da yapmayacağı şey yoktu. Yukarıdaki metinlerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? Bir an kayboldun gibi, yaşadım kıyameti Yoruldun ama buldun ey kalbim emaneti Yeniden su yürüdü dalıma yaprağıma Bir bakışın can verdi kurumuş toprağıma Bu dizelerde aşağıdaki söz sanatlarından hangileri kullanılmıştır?Edebiyat AYT Deneme 2
Sınav özeti
Bilgi
Sonuçlar
Ortalama değer
Sizin sonucunuz
Kategoriler
1. Soru
2. Soru
3. Soru
4. Soru
5. Soru
6. Soru
7. Soru
8. Soru
Olmasa iktiza eder ölmemek
Balık baştan kokar bunu bilmemek
Seyrani gafilin ahmaklığından
9. Soru
10. Soru
11. Soru
12. Soru
o aşk rüyası bir yalandan başka bir şey değilmiş. O hâlde buna ne lüzum var. Bu eserden nefret ediyor, kırık hayatının öcünü ondan almak istiyordu. Kapadı. Şimdi bu küçük
defteri avucunun içinde zararlı böcek gibi sıkıyordu. Onu da öldürmek, ötekiler gibi bunu da varlık alanından kaldırmak istiyordu. Birden aklına bir şey geldi. Sobasına koştu. Soba kıştan beri içine yırtılarak atılan küçük kâğıtlarla dolmuştu. Bir kibrit çakarak bunları tutuşturdu. Tümüyle yanması için bekledi. O zaman iki eliyle defteri ortasından
ayırdı. Önce bir yaprak kopardı, bunu soktu. Kâğıt bir süre kızgın küllerin üzerinde tereddüt ediyor gibi durdu, sonra yer yer sarardı. Birdenbire duyulmuş bir acıyla kıvrandı.
Daha sonra o sarı kıvrıntılardan bir ateş dalgası geçti. Ahmet Cemil, acı bir gülüşle bakıyordu. Kâğıtlar böyle yaprak yaprak birbirlerini izlediler. Nihayet son yaprağı attı. Bu son yaprağın üzerinden de alevden bir rüzgâr esti. Bir an içinde kıpkırmızı oldu. Daha sonra parça parça, dilim dilim yarılarak söndü.
13. Soru
14. Soru
15. Soru
16. Soru
17. Soru
18. Soru
19. Soru
20. Soru
21. Soru
22. Soru
23. Soru
24. Soru
Soruları hazırlayan Mehmet Kılınç – Ahu Zabun
Tanzimat Edebiyatı Test Çöz (Online Test)