novisosyal

Ben bir lise öğrencisiyim ve edebiyat derslerini her ne kadar bazen “bu kadar bilgiye ne gerek var” diye sorgulasam da, aslında ne kadar derin ve zengin bir kültüre sahip olduğumuzu fark ettikçe hayran kalıyorum. Bugün sizlere Türk Edebiyatının dönemlerini anlatmak istedim. Ama öyle kuru kuruya değil, kendi anladığım ve düşündüğüm şekilde, sade ve akılda kalacak biçimde…

İlk Dönem: Sözlü Edebiyat

Türk edebiyatının en eski dönemi, Sözlü Edebiyat Dönemi. Bu dönemde yazı olmadığı için destanlar, şiirler sözlü olarak nesilden nesile aktarılmış. Bilge Kağan’ın sözleri, Dede Korkut hikâyeleri gibi eserler bu dönemin en bilinen örnekleri. Şahsen bu dönem bana çok etkileyici geliyor çünkü hafızaya dayalı bir kültür var. Günümüzde bir şiiri ezberlemek bile zorken, o zamanlar insanlar destanları yıllarca hafızasında taşıyormuş.

İslamiyet Etkisiyle Yazılı Dönem

İslamiyet’in kabulüyle beraber edebiyat da şekil değiştirmeye başlıyor. Artık Arapça ve Farsça’nın etkisiyle Divan Edebiyatı doğuyor. Şiirler beyitlerle yazılıyor, nazım şekilleri değişiyor. Bu dönemde yazılanlar daha ağır ve sanatlı bir dille kaleme alınmış. Açıkçası bazı şiirleri anlamak için sözlükle okumak gerekiyor. Ama Fuzuli gibi büyük şairlerin aşkı anlatışı gerçekten hayranlık uyandırıcı.

Türk Edebiyatının Dönemleri

Türk Edebiyatının Dönemleri

Halk Edebiyatı: Sade ve Samimi

Divan edebiyatı yüksek zümreye hitap ederken, halk edebiyatı halkın diliyle yazılmış. Mani, türkü, koşma gibi nazım şekilleriyle insanların duygularını, yaşamlarını yansıtmış. Âşık Veysel gibi isimler bu kültürün devamı niteliğinde. Bu dönem bana daha yakın geliyor çünkü dili daha anlaşılır, içten ve sade.

Tanzimat ve Servet-i Fünun Dönemleri

Tanzimat Dönemi’nde artık Batı etkisi kendini göstermeye başlıyor. Gazete, roman gibi yeni türler edebiyatımıza giriyor. İlk roman, ilk tiyatro oyunu bu dönemde yazılıyor. Servet-i Fünun ise daha bireysel ve sanat için sanat anlayışıyla yazılmış. Bazen bu dönem biraz karışık gelse de, edebiyatın çeşitlenmeye başladığını görmek çok güzel.

Milli Edebiyat ve Cumhuriyet Dönemi

Milli Edebiyat Dönemi’nde dil sadeleşmeye başlıyor. Artık halkın anlayacağı şekilde yazmak önem kazanıyor. Cumhuriyet Dönemi’nde ise Atatürk’ün etkisiyle Türkçe daha çok gelişiyor, çeşitleniyor. Roman, hikâye, şiir gibi türlerde birçok büyük yazar yetişiyor: Halide Edib, Yakup Kadri, Nazım Hikmet… Bu dönem, bugünkü modern edebiyatımızın temelini atıyor.

Türk edebiyatı deyince sadece şiir ya da roman gelmemeli akla; aslında bu, tarihimizin ve kültürümüzün aynası gibi. Her dönem bir şeyler katmış, bir şeyler değiştirmiş. Ben bazen bir metni okurken “acaba bu dönemde yaşasaydım ne yazardım?” diye düşünüyorum. Edebiyat, sadece ders geçmek için değil; geçmişimizi anlamak, bugünümüzü sorgulamak ve geleceğe daha bilinçli bakmak için önemli.