Çavdar Tarlasında Çocuklar’da, Holden Caulfield bir grup çocuğun bir tarlada koştuğunu hayal eder ve bir uçurumun kenarında durur ve düşmeden önce onları yakalar. Bu vizyon, Holden’ın bizzat yaşadığı büyümenin zorluklarını temsil ediyor.
Holden Caulfield
Çavdar tarlasında çocuklar yaşam için bir metafordur. Holden, çavdar tarlasında koşan bir grup çocuk hayal eder. Düşmeden önce onları yakalar. Bu, çocukları büyümenin zorluklarından kurtarmanın bir sembolüdür. Çocukken Holden depresyonda ve yalnızdı.
Holden sıradan bir insan değil ama çocuklara karşı bir yakınlığı var. Phoebe’yi mükemmel bir insan olarak görürken, yetişkinler genellikle ona kendini aşağılık hissettirecek şekilde ders verir. Sonunda, hayatı sürdürmek için yardıma ihtiyacı olduğunu fark eder.
Çavdar Tarlasında Çocuklar’da Phoebe sempatik bir karakterdir. Holden’ın idealize edilmiş çocuksu bir masumiyet vizyonuna uymaz ve onu büyümesi için zorlar. Holden’ın dünyaya karşı hırsının aslında kendi üzüntüsünün ve güvensizliğinin bir ifadesi olduğunu fark eder. Phoebe, Holden’ın durumu hakkında derinden endişe duyuyor ve Holden’ın ona ihtiyacı olduğunu görüyor.
Ailesi uzakta iken Holden, bir gün Phoebe’yi görmeye gelir. Holden, Phoebe’ye, çocukları düşen uçurumlardan kurtaran bir adam olan ‘çavdardaki yakalayıcı’ olma hayalini anlatır. Phoebe, Holden’ın tavrını onaylamaz ve onu teselli etmeye çalışır.
Phoebe’nin sürekli çocukluk vizyonu
Phoebe’nin daimi gençlik vizyonu, çocukluğun gerçekte ne olduğuna dair yanlış bir yanlış anlama üzerine kuruludur. Aslında kitabın kendisi, bir cismin bir başkasıyla buluşup buluşamayacağını sorguluyor. Ve eğer bir beden bir başkasıyla karşılaşabilir veya onu yakalayabilirse, dünyaya döndüğünde o bedene ne olur?
Bu arada Holden, sürekli çocukluğu tercih eden bir adam. Phoebe ile birlikte hayvanat bahçesini ve ördekleri ziyaret eder ve onu atlıkarıncaya binmeye ikna eder. Bu, Phoebe’yi çocukken götürdüğü atlıkarıncanın aynısı. Daha sonra eve gider ve Phoebe’ye çavdarda yakalayıcı olmak istediğini söyler.
Salinger’in müzesi
Doğa Tarihi Müzesi, JD Salinger’in Çavdar Tarlasında Çocuklar adlı romanında çocukluğun simgesidir. Müze, sergilerin hiç değişmediği bir yer ve Holden için önemli. Tıpkı müzedeki şeyler gibi olmak istiyor. Ancak değişim korkusu, geçmişine tutunmasına neden olmuştur.
Salinger, başlığından başlayarak romanı boyunca sembolizmi kullanır. “Çavdar Tarlasında Çocuklar”, Holden tarafından tutulan çocukluk masumiyetine atıfta bulunur. Holden bir uçurumun üzerinde bir çavdar tarlası hayal ediyor ve çocukları atlayanları yakalamayı diliyor. Çocukken, böyle cennet gibi bir dünyada yaşamayı çok isterdi. Ayrıca çocukları büyümekten ve acı çekmekten koruma ihtiyacı hissediyor.
Salinger’ın güvenilmez anlatıcısı
JD Salinger’ın Çavdarda Yakalayıcı klasik bir Amerikan romanı ve tüm zamanların en çok satan romanlarından biridir. 1951’de basılan dergi, devrim niteliğindeki fikirleri ve modern hayata dair yorumlarıyla büyük ilgi gördü. Bununla birlikte, ahlaksız içeriği nedeniyle tartışmalara ve öfkeye de yol açtı. Bazı ülkelerde yasaklanmış olsa da artık liselerde en çok okunan ikinci kitap olarak kabul ediliyor.
Güvenilir olmayan bir anlatıcıya sahip bir kitap, tipik olarak, anlatıcının sınırlı bir anlayışa veya bakış açısına sahip olduğu bir hikayedir. Bu, bir hikayedeki psikolojik istikrarsızlığın bir işareti veya bir anlatıcıdaki psikolojik bir sorun olabilir. Birçok modern kitap, psikolojik rahatsızlıklardan veya travmadan muzdarip güvenilmez anlatıcılara sahiptir.