Hukuk sistemi içerisinde kabahat sayılan fiillerin ve bunlara uygulanacak cezaların esasını ortaya getiren hukuk dalına Mersin ceza avukatı diyoruz. Dar anlamda Ceza Hukuku yalnızca suçları ve bunlara uygulanacak yaptırımları ele alırken, geniş anlamda Ceza Hukuku bu unsurların beraberinde ceza muhakemesini ve infazını dahi kapsamına alır.
Mersin Ceza Hukuk Bürosu Tunç Sudi Kol Hizmetleri
Ceza Hukuku, ilk çağlarda insanların birbirlerine gereksinim duymalarıyla birlikte oluşturdukları topluluklarla birlikte ortaya çıkmıştır. Bu dönemlerde topluluğa hasar yaratan davranışların liderin keyfi uyguladığı yaptırımlarla cezalandırılması programı sahip olunan iken devletlerin ortaya çıkmasıyla otoriteyi eline geçiren devlet cezalandırma yetkisine sahip oldu. Mersin ağır ceza avukatı bu alanda sizlere engin deneyimiyle hizmetler sunar.
Roma Hukuku’ndaki yasalaştırma hareketleriyle kabahat ve cezaların belirlenmesi fikrinin filizlenmesi neticesi bu konudaki felsefi düşüncelerin de etkisiyle yasalaştırma hareketleri ortaya gelmiş ve Ceza Hukuku’na dair son fikirler de biçim almaya başlamıştır. Buna göre bu alanda tarihsel ilerleme bakımından, şahsi ve içerisinde bulunulan hale göre değişen programlardan nesnel, umumi ve soyut kurallara doğru bir yönelim gerçekleşmiştir. Mersin avukat bürosu sizlere en kaliteli hizmetleri sunmayı başarıyor.
Mersin Ceza Hukuk Bürosu Tunç Sudi Kol Faaliyet Alanları
Hukuk disiplininin hedefi olan kurallara dayalı bir tertip meydana getirmek suretiyle adaleti sağlamak öğesinin, bu düzeni güvenliğini sağlamak noktasında başvurduğu birtakım yöntemler bulunmaktadır. Ceza Hukuku bu düzene uyumsuz fiillerin ve bunlara karşı uygulanacak yaptırımların tespit edilmesini mevzu edinen hukuk dalıdır. Bu hukuk dalının hedefi noktasında birtakım tartışmalar yapılmış ve bu hususta belli kuramlar ortaya çıkmıştır. Bu teoriler:
Mutlak Ceza Teorisi: Bu kurama göre, cezanın hedefi işlenen suçun karşılığının verilmesidir. Yani bir kabahat cezalandırılırken, bu cezanın sağlayacağı yarar yahut meydana çıkaracağı sonuç düşünülmemeli, yalnızca adaleti sağlama amacına yönelinmelidir. Bu kuram, cezalandırmanın amacının adaleti sağlamaktan ziyade toplumun adli tertip içerisinde yaşaması ve bu sistemin getirdiği barışın sağlanması olduğunu ileri sürenler yönünden eleştirilmiştir.
Nispi Ceza Teorisi: Bu kurama göre cezalandırmanın hedefi suçun meydana çıkmasının engellenmesidir. Caydırıcılık daha çok ön plana çıkarılır. Bu noktada caydırıcılığın; toplumda cezanın kabahat faaliyetinin getirdiklerinden daha büyük bir karşılığı olduğunun görülmesiyle insanları caydırma ve hukuk düzenine güveni kuruluş etmeyi içeren umumi engelleme ve kabahat işlemiş kişileri bir daha kabahat işlememeye inandırma edecek miktarda cezalandırılmasını içeren hususi engelleme olmak suretiyle iki çeşidi vardır.
Uzlaştırıcı Teori: Yukarıdaki iki teorinin sentezi biçiminde meydana çıkan bu kurama göre cezalandırma, hem geçmişe hem geleceğe yönelik olmalı, hem kabahat işleme faaliyetine karşılık olarak adaletin gerçekleştirilmesine üstelik toplumun suçun getirdiklerinden daha büyük bir bedeli olduğunu görmesini gerçekleştiren umumi engelleme ve faile rehabilite edilmesine imkan gerçekleştiren miktarda karşılığını veren hususi engelleme kuramına elverişli olması gereklidir. Avukat Tunç Sudi Tol en iyiyi sizlere sunmak için sektördedir.