10. Sınıf Edebiyat 2. Ünite Ölçme ve Değerlendirme Çalışmaları
10. Sınıf Edebiyat 2. Ünite Ölçme ve Değerlendirme Çalışmaları Pdf sayfanın sonundadır.
1. ve 2. soruları aşağıdaki metne göre cevaplayınız.
Hz. Ali Kayası
Adilcevaz Kalesi’nin kuzeyinde Süphan Dağı eteklerinde Hazret-i Ali Kayası adlı ünlü bir kaya vardır. Allah’ın emriyle o kayalar Mısır’ın Süveyş Deryası kenarı yakınında Tur Dağı Rabbul-Izzet’in cemalinin tecellisinden nasıl parça parça olmuşsa bu Hazret-i Ali Kayası da öyle parça parça olmuştur. Ama bu kayanın yüz binlerce parçaya bölünmesinin sebebi odur ki bu kaya içinde Allah’ın izniyle iki ejderha oturmaktaydı.
Hicret’ten sonra bu ejderin bir eşi Erzurum’da Abdurrahman Gazi’nin duası bereketiyle taş olduğundan bu eşi Sübhan Dağı Mağarasında yalnız kalınca ta Azerbaycan’a ve Diyarbakır’a kadar ili vilayeti harap eder. Nice beldelerin halkı ve Ahlat kavmi Hazret-i Risalet’e gelip. “Ya Resulullah dar-ı diyarımız ve çoluk çocuğumuzu bir ejderha yiyip hanelerimizi yerle bir etti” diye hâllerinden şikayet ettiklerinde hemen Hazret-i Resulullah;
“Yetiş ey Ali, o yılan Zülfikarınla katleyle!” deyip izin verince hemen Hazret-i Ali-i Kerrár, Düldül’e binip yolları kat ederek Süphan Dağı’na geldikde görse ki ejderha Van Deryası’ndan su içer. Hemen Kerrar Ali, o Esedullah-ı Veli bir Allah narasına yol buldurup Düldüle mahmuz edip Zülfikarını sıyırıp ejder ile karşılaşınca ejder ateş saçarak bir hayli ceng ederler. Sonunda Allah’ın emri ve Resulullah’ın fermanı ile ejderi katleder. Yılan can acısıyla yuvarlanarak Van Gölü’ne düşüp sulara gömülür.
Hazret-i Ali ejderhanın mağarasına gelip görür ki mağaranın içinde ejderin yavrusu var. Mağaraya girmeyip dışarıda kaya üzerinde iki rekât hacet namazı kılarak dua eder. Duadan sonra Allah’ın emriyle mağaranın kapısı kapanmıştır. Bugün bile mağaranın önünü kapatan büyük kayalar hala bulunmaktadır.
Hazret-i Ali, ejder kanıyla bulanmış hırkasını Van Denizi’nde yıkarken işi bittikten sonra elinden bir parça sabunu Van Deryası’na düşünce Peygamberin damadı, o Ali Kerrari Veli:
“İlahi, bu deryada esvabını (kıyafetlerini) yıkayanların esvaplarını benim sabunumla kıyamete kadar pak ve tertemiz eyle.” diye dua ettiğinden hâlen günümüzde Van Gölü zehir gibi acı iken sabunsuz bir çeşit beyaz esvap yıkanır ki diller ile anlatılmaz.
Evliya Çelebi/Seyahatname
1.Okuduğunuz hikâyenin kahramanının özelliklerini söyleyiniz. Hikâyedeki olağanüstülükleri tespit ediniz.
CEVAP:
Hz. Ali, her savaşta en önde yer alan, Allah inancı olan, güçlü ve korkusuz bir kahramandır.
Hikayedeki olağanüstülüklere örnekler: Kayaların içinde ejderha olması, Kerrar Ali’nin ejderhayla savaşması, ….
2. Hikayenin geçtiği zaman ve mekânı tespit ediniz.
ZAMAN | MEKAN |
Hicretten sonra | Süphan Dağı etekleri |
Aldı Bezirgan:
Gelişim sorarsan Oğuz ilinden
Alurum satarım dünya malından
Beyim ne bileyim senin hâlinden
Deyver beyim deyver kimin oğlusun
Aldı Bey Böyrek:
Deyvermeğe döymez bu dertli yürek
Ah inen vah inen ölsem mi gerek
Babam padişahtu ten de Bey Böyrek
Bunu da böylece bilün efendim hey
Bezirgan bunu böyle deyince Bey Böyrek kendi kendine, “Bari -demiş- Bengi-boz ile Ak Kavak Kızı’nı da sorayım; onları da bilir, ne âlemdedir:
3. Yukarıda bir halk hikâyesinden alınan bölüm halk hikâyesinin hangi özelliğine örnek gösterilebilir?
CEVAP:
- Dede Korkut hikayesinden bir alıntıdır. Dini temalı kahramanlık hikayesi örneğidir.
- Ortaya çıktıkları dönemin sosyal, siyasal ve kültürel özelliklerini yansıtmıştır.
- Olaylar halkın anlayacağı, sade bir dille anlatılır.
4. Aşağıda verilen aşk mesnevilerinin isimlerini doğru şekilde eleştiriniz.
Kerem | Kanber |
Ferhat | Aslı |
Elif | Selvihan |
Emrah | Mahmut |
Arzu | Şirin |
Zülfüsiyah |
CEVAP:
Kerem ile Aslı
Ferhat ile Şirin
Elif ile Mahmut
Emrah ile Selvihan
Arzu ile Kanber
5. Hazret-i Ali ejderhanın mağarasına gelip görür ki mağaranın içinde ejderin yavrusu var. Mağaraya girmeyip dışarıda kaya üzerinde iki rekât hacet namazı kılarak dua eder. Duadan sonra Allah’ın emriyle mağaranın kapısının kapandığı hâlâ anılan kayalarda açık seçik görülür.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) İsim-fiil
B) Sıfat-fiil
C) Zarf-fiil
D) İsim tamlaması
E) Birleşik fiil
Cevap:
“A” şıkkı. “gelip-zarf fiil; Allah’ın emri- isim tamlaması; kapandığı-sıfat fiil; dua etmek-birleşik fiil”
6. Aşağıdaki şiirden hareketle mesnevi türüne ait özellikleri tespit ediniz.
Bir eşek var idi zaif ü nizar
Yük elinde katı şikeste vü zar
Gah odunda vü gåh suda idi
Dün ü gün kahr ile kısuda idi
Ol kadar çeker idi yükler ağır
Ki teninde tü komamışdı yağır
Nice tü kalmamışdı et ü deri
Yükler altında kana batdı der
Eydür idi gören bu suretlu
Tan degül mi yürür sünük çatlu
Dudağı sarkmış u düşmiş enek
Yorulur arkasına konsa sinek
Toğranur idi arpa arpa teni
Gözi görince bir avuç samanı
Kargalar dirneği kulağında
Sinegün seyri gözi yağında
CEVAP:
Şeyhi’nin Harname’sinden alınan Eşek hikayesi, hacim olarak diğer mesnevilere nazaran küçük olmasına rağmen klasik bir mesnevide bulunması gereken bölümleri ihtiva etmektedir. Mizah ve hiciv bir aradadır. Her beyit kendi arasında kafiyelidir.
“Hayvanların ağzından insanın dünyasına ayna tutan şair, hayal ile gerçeği yüzleştirmiş; mizah ile şiiri, övgü ile yergiyi sembolik bir anlatımla karşı karşıya getirmiştir.”
7. ………….. insanların sıradan olaylar çevresindeki hayatlarından kesitler olarak sunulmuş anlatımlardır. Küçük, önemsiz, derinliksiz görülen hayatların önemli ayrıntıları, derin açıklamalardır. Sami Paşazade Sezai, ilk örnek olma özelliği kazanan bu hikayelerde kendi kaygıları, kendi özlemleri, kendi problemleri içinde yaşayan küçük insanları, başkalarına küçük ama kendilerince büyük dünyalarında yakalamayı başarmıştır. Onların hülyaları, özlemleri, sevgileri büyüktür insana dikkatli bir bakış
vardır:
Bu parçada anlatılan eser aşağıdakilerden hangisidir?
A) Letaif-i Rivayat
B) Küçük Şeyler
C) Kıssadan Hisse
D) Semaver
E) Mendil Altında
CEVAP:
“B” şıkkı
8. Aşağıdakilerden hangisi halk hikayelerinin özelliklerinden değildir?
A) Aşk, sevgi ve kahramanlık gibi konular işlenir.
B) Ortaya çıktıkları dönemin sosyal, siyasal ve kültürel özelliklerini yansıtır.
C) Olaylar, halkın anlayacağı sade bir dille anlatılır.
D) Aşıklar, olayları saz çalarak ve taklitler yaparak anlatırlar.
E) Kişiler ve olaylar gerçek dışıdır, olağanüstülükler oldukça fazladır.
CEVAP:
“E” şıkkı
9. Aşağıdakilerden hangisi Ömer Seyfettin hikâyelerinin özelliklerinden değildir?
A) Durum hikayesi niteliği taşır.
B) Dili sade, anlatımı akıcıdır.
C) Milli bilinci uyandırmaya yöneliktir.
D) Konularını çoğunlukla gerçek yaşamdan almıştır.
E) Realizm etkisinde yazılmıştır.
CEVAP:
“A” şıkkı
10. Sayısı 1407 geçen hikayelerinde, dili şuurlu bir şekilde işleyerek toplumda bir farkındalık oluşturmaya çalışmıştır. Dilin miller hayatındaki veri ve önemi, dilin insana bağlı bir değerler bütün olarak kendi kurallarının olduğu, Türklük bilinci ve bu bilince ulaşmada aile kurumunun işlevi gibi pek çok özellik yazar tarafından fark edilmiştir. Yazmış olduğu hikâyelerde derin bir tarih bilinci ve sıradan insanların yaşamların konu edinmiştir. Edebiyatımızda Maupassant tarzı hikâyeciliğin en önemli temsilcisi durumundadır. Hikayelerinde yaşantısının çeşitli devrelerindeki anılarından, tarihteki kahramanlık hikayelerinden ya da dinlediği anlatı/olaylardan beslenmiş olduğu hemen dikkati çeker.
Bu parçada söz edilen yazar aşağıdakilerden hangisidir?
A) Ömer Seyfettin
B) Refik Halit Karay
C) Memduh Şevket Esendal
D) Yakup Kadri Karaosmanoğlu
E) Halide Edip Adıvar
CEVAP:
“A” şıkkı
11. I. Mesnevi, bir edebiyat terimi olarak aynı vezinde ve her beyti diğer beyitlerden bağımsız olarak kendi arasında kafiyeli bir nazım biçiminin adıdır.
II. Beyit sayısı sınırlı olup sadece aşk teması işlenir.
III. Aynı şair tarafından yazılmış beş mesneviye hamse denir.
IV. Mesnevinin bölümleri yoktur, bir bütün hâlindedir.
V. Mesnevi türünün ilk örneği Geçiş Dönemi’nde verilmiştir.
Yukarıdakilerden hangileri mesnevinin özelliklerinden değildir?
A) I ve II B) II ve III C) II ve IV D) I ve III E) III ve V
CEVAP:
“C” şıkkı
12. Sabah olmuştu( ) Kapının aralıklarında bembeyaz ışık çizgileri parlıyordu( ) O hiç böyle dalıp kalmaz( ) güneş doğmadan uyanırdı( ) Doğruldu( ) Yatağından atladı( ) Ayakkabılarını bulmadan
yürüdü( ) Hızla kilidi açtı() Birdenbire açılan kapının dükkânı dolduran aydınlığı içinde palabıyıklı() yüksek kavuklu dizdarbaşını gördü( )Arkasında keçe külahlı() çifte hançerli genç yardımcıları da duruyorlardı( )
Bu parçada ayraçla boş bırakılan yerlere uygun noktalama işaretlerini getiriniz.
CEVAP:
Sabah olmuştu. Kapının aralıklarında bembeyaz ışık çizgileri parlıyordu. O hiç böyle dalıp kalmaz, güneş doğmadan uyanırdı. Doğruldu. Yatağından atladı. Ayakkabılarını bulmadan yürüdü. Hızla kilidi açtı. Birdenbire açılan kapının dükkânı dolduran aydınlığı içinde palabıyıklı, yüksek kavuklu dizdarbaşını gördü. Arkasında keçe külahlı, çifte hançerli genç yardımcıları da duruyorlardı.
13. 1911 yılında (I)Selanik‘te yayımlanan (II)Genç Kalemler dergisinde yer alan “Yeni Lisan” makalesi, (III)Türkçe’nin sadeleştirilmesi konusunda yol açıcı bir metin olarak bilinmektedir. Öte taraftan bu makale (IV)Milli Edebiyat Dönemi’nin ilkelerini ortaya koyması (V)bakımından da dikkate değerdir.
Bu parçada numaralandırılmış yerlerin hangisinde bir yazım yanlışı yapılmıştır?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
CEVAP:
“C” şıkkı
14. Dar kapısından başka aydınlık girecek hiçbir yeri olmayan dükkânında, tek başına, gece gündüz kıvılcımlar saçarak çalışan Koca Ali, tıpkı kafese konmuş terbiyeli bir aslanı andırıyordu. Uzun boylu, iri pençeli, kalın pazılı, geniş omuzlu bir pehlivandı. On senedir bu karanlık içinde ham demirden dövdüğü kılıç namluları bütün Anadolu’da, bütün Rumeli’nde, serhat boylarında büyük bir nam kazanmıştı. Hatta İstanbul’da bile yeniçeriler, satın alacakları kamaların, saldırmaların, yatağanların üstünde
“Amel-i Ali Usta” damgasını arıyorlardı.
Bu parçadaki fiilimsileri bulunuz. Fiilimsilerin türünü ve cümlede yüklendiği işlevi söyleyiniz.
CEVAP:
olmayan(sıfat-fiil), saçarak(zarf-fiil), çalışan(sıfat-fiil), konmuş(sıfat-fiil), dövdüğü(sıfat-fiil), alacakları(sıfat-fiil), saldırmaların(isim-fiil)
10. Sınıf Edebiyat 2. Ünite Ölçme ve Değerlendirme Çalışmaları Pdf indir